Gazlı Ocaklardan Kaynaklanan Kanser Riski Çocuklarda 2 Kat Yüksek Çıktı

Stanford Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, 87 evde gazlı ocaklarından yayılan benzen gazı emisyon miktarları incelendi. Araştırmada, doğalgaz ve propanla çalışan ocaklarda yanma sonucu oluşan kanserojen benzen maddesinin dağılımı incelendi. Gazın çocuklar üzerindeki maruziyet riskinin 2 kata yakın olduğu bulundu.

Yapılan araştırmada evin odalarında ocaklardan yayılan gazın hareketi incelenerek, odalara göre haritalandırması yapılarak, benzen gazının dağılım modellemesi yapıldı.

Makalede, “Doğal gaz ve propan gazlı ocaklar yanma yoluyla bilinen bir kanserojen olan benzen yayar. Bu çalışma, benzen yayan en yüksek yüzde 5’lik gaz sobalarına maruz kalan 6,3 milyon ABD sakini için nüfus düzeyinde benzen maruziyetini ve ilişkili sağlık risklerini değerlendirmektedir,” diyor deniyor. Ülkemiz düşünüldüğünde, gaz ocaklarının kullanımı oldukça yaygındır. İyi bir havalandırma yapılmadığı takdirde benzen maruziyetinin yüksek olması olasıdır.

Çalışma çok sayıda veri noktası ortaya koymuştur. Kanser riskleri, tahmin edebileceğiniz gibi apartman daireleri ve daha küçük evler için daha yüksekken, benzen genellikle yatak odalarına ulaşacak kadar yayılıyor – zamanımızın çoğunu burada geçirdiğimiz için tehlikeyi daha da artırıyor.

Farklı odalardaki Benzen Seviyeleri

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, maruziyet için kabul edilebilir bir kanser riski milyonda bir olarak görülmektedir: yani bir milyon kişi bu düzeyde maruziyete maruz kalırsa, tek bir kişinin bu nedenle kansere yakalanması beklenebilir.

Bu analiz, en kötü benzen yayan gaz sobalarının yatak odası maruziyeti için, yaşam boyu kanser riskinin çocuklar için milyonda 1.92-12.03 ve yetişkinler için milyonda 0.94-5.89 olduğunu göstermiştir – WHO’nun önerdiği seviyelerin çok üzerinde.

Bunların en kötü durum senaryoları – en yüksek benzen emisyonları ve en düşük havalandırma seviyeleri – olduğunu belirtmek önemlidir, ancak özellikle vücut ağırlıkları daha düşük ve solunum hızları daha hızlı olan çocuklar için potansiyel tehlikeleri vurgulamaktadır.

Araştırmacılar, “Bu değerler evin büyüklüğüne, hava koşullarına, davlumbaz kullanımına, evdeki havalandırmaya ve diğer konut faktörlerine, fırın ve brülörlerin kullanım sıklığına ve süresine ve kişiden kişiye metabolik ve diğer fizyolojik özelliklere bağlı olarak değişebilir,” diye yazıyor.

Bu çalışmadan çıkan iyi haber budur. Havalandırmayı artırmak (sadece bir pencere açmak bile) ve gaz sobalarının kullanım sıklığını azaltmak büyük bir fark yaratır ve araştırmacılar bu konuda farkındalık yaratmaya heveslidir.

Araştırmacılar ayrıca bulgularını faydalı bir bağlama oturtmuşlardır: ABD’de insanlar zamanlarının ortalama yüzde 90’ını kapalı mekanlarda geçirmektedir ve bu rakam daha fazla insanın evden çalışmasıyla artmaktadır, bu nedenle daha fazla kapalı mekan hava kirliliği çalışmasına ihtiyaç vardır.

Araştırmacılar, “Bu çalışma, özellikle sınırlı havalandırmaya sahip evlerde halk sağlığını korumak için yanma ile ilgili iç mekan hava kirleticilerinin ele alınmasının önemini vurgulamaktadır” diye yazıyor.

Gazlı ocakların kullanımında, davlumbaz ve pencere açılarak ortamın iyi havalandırılması gerekmektedir.

Araştırma Journal of Hazardous Materials dergisinde yayımlandı .

Kaynak: https://www.sciencealert.com/childrens-cancer-risk-from-gas-stoves-nearly-double-that-of-adults

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir